Şam, sözlerini 6 yıl önce yazdığı ve kayıtlarını da kısa bir süre önce aldığı ilk stüdyo albümü P.İ.Ç (Parasız İnsan Çöplüğü)‘i sonunda yayınladı. Albümü ben kendi adıma uzun süredir bekliyordum. Şam, yıllar yıllar önce Instagram hesabında kağıda tracklist’ini yazıp çeşitli çizimlerle paylaşmıştı. O günden bu yana merakla beklediğimi söyleyebilirim.
Albümün temasının sistem eleştirisi odaklı olacağı o günlerden belliydi aslında ama geldiğimiz noktada aradan geçen yıllar ve Şam’ın bu görüşlerini hali hazırda fazlaca bize yansıtmış olması albümün değerlendirmesi açısından sıkıntı yarattı diye düşünüyorum. Böyle bir intro sonrası detaylı incelemeye geçelim.
Albüm, geri kalanında olduğu gibi soft, jazz bir altyapı üzerinde oldukça sert bir intro ile başlıyor. Adıyla dahi bir ülke ekonomisine bir eleştiri yapıyor. Ancak bu olumlu yanlarının yanı sıra benim sıkıntı olarak sayacağım bazı eksiler de yine ilk şarkıyla beraber başlıyor. Gereksiz şekilde kirli alınmış kayıtlar, yer yer tıkanık flow’lar, piyasa standartlarında üst düzey ancak Şam özelinde artık sıkan lirikler bana kalırsa bu albümün sıkıntılarıydı. Dediğim gibi ilk şarkıdan itibaren bu sorunlarla karşılaşıyoruz.
İlk şarkıdan sonra gelen AFFET BENİ ve YASİİN BEY isimli şarkılarda da daha önce başka (ve bence çok daha iyi) versiyonlarını dinlediğimiz şarkıları farklı şekilde duyunca albüm beklentimin altına düştü bile. AFFET BENİ, Ohash’ın Şam’a eşlik ettiği cypher versiyonuyla çok çok daha iyiydi. Özellikle Petrichord ve Mehmet Ali Şimayli‘nin altyapısını üstlendiği şarkılarda çok keyifli bir dinleti sunulduğunu da eklemem lazım albümün bir artısı olarak.
Lirik yazımı dediğim gibi Şam özelinde artık yavan kalmaya ve sıkmaya başlasa da piyasamızın geldiği durum düşünüldüğünde birçok kişinin cesaret edemeyeceği sözleri hiç çekinmeden, üstünü kapatmadan yazmış. Verilmek istenen mesajların çok çiğ şekilde, direkt olarak verildiğine dair birçok eleştiri gördüm. Belki öyle ama bu bence kiminle ve nereyle kıyas yapıldığına bağlı. Piyasa ortalamasını, son 2-3 yılda albümleri düşününce o kadar da çiğ gelmiyor bana.
Genel bir toparlama yapacak olursam; harika bir prodüksiyona, piyasa ortalamasında oldukça cesaretli sözlere sahip bu albüm; Şam’ın yıllardır sergilediği tutum ve sosyal medya üzerinden ufak ufak bu görüşlerini vermesiyle “Hep aynı konudan bahsediyor.” gibi haklı eleştirilere maruz kalmasına yol açtı. Sözlerini de 6 yıl önce yazdığını düşünürsek aslında o yaşta birinden beklenmeyecek sözler ama işte geldiğimiz durum, aradan geçen yıllarda Şam’ın gözümüzdeki durumu değerlendirmesi zor bir paket bıraktı elimize. Yine de günümüzde birçok kişinin cesaret edemeyeceği sözler, çok dinlenmeyeceği bilinen bir sound tercihi ile benim takdirimi kazandı.
Çok tartışılan TANZİMAT şarkısına da değinelim. Sözlerin içeriğine hiç ama hiç katılmasam da Harf İnkılabı’nı dahi eleştirmek, böyle bir konuyu şarkıya taşıması az buz iş değil bana kalırsa. Son 1 artı olarak da Şam’ın albümü YouTube’a yüklerken her şarkı için ayrı bir cover art ile yüklemesi ve bunları yaparken de farklı farklı graffiti sanatçıları ile çalışması çok hoşuma gitti.
Artılar
+ Harika prodüksiyon.
+ Günümüzde birçok kişinin cesaret edemeyeceği sözler ve sound.
+ Şam’ın albümle alakalı yarattığı hoş konsept.
Eksiler
– Şam özelinde artık bu konuların ilgi çekmemeye başlaması.
– Yer yer tıkanık flow’lar.
– Bazı şarkılardaki gereksiz kirli kayıt.
– Daha önce yayınlanmış şarkıların daha kötü versiyonlarıyla yeniden yayınlanması.
RAPERTUAR PUANI: 6.3