Basri Fırat Bayraktar ya da bilinen ismiyle Kamufle, bildiğiniz gibi uzun yıllardır hip-hop kültürünün içinde. Kendi istediği müziği icra etmek dışında hiçbir kaygı gütmemesi, onu Türkçe Rap sahnesinde önemli ve özel bir isim kılıyor. Uzun süredir kendisiyle röportaj yapmak istiyorduk, sonunda fırsat oldu ve keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Bu röportajda Kamufle’yle son projeleri, tüketim çılgınlığına ayak uydurmak, son zamanlarda dinledikleri ve yakında çıkacak projeleri dahil birçok konu üzerine konuştuk.
Rapertuar: Öncelikle hayatından memnun musun?
Kamufle: Selamlar. Hayatımdan pendemi koşulları yüzünden ve genel dünya hali göz önünde bulundurulursa çok memnun olduğum söylenemez.
Güncel devam edelim. Son zamanlarda RUH, Sersemler, Yanlarım Ağrıyo, darda kal ve İmkanı Yok gibi single’lar ile karşımıza çıktın. Bu şarkıların geri dönüşleri ve istatistiklerinden memnun musun?
İstatistiksel olarak bi kaygım yok açıkçası. Yaptığım her şarkımın altına gururla imzamı atarım. Daha niceleri de yolda.
19T albümünü 4 part şeklinde yayınladın ve neredeyse her part’ın çıkışı, siyasi ya da sosyal felaketlerin yaşandığı günlere denk geldi maalesef. Bu yüzden part’ların yayınlandığından haberdar olamayan birçok dinleyici gördük. Ayrıca albümü bölerek yayınlamanı eleştiren dinleyiciler de oldu. 19T’nin yaşadığı talihsizlik ile ilgili ne düşünüyorsun ve bugün baktığın zaman albümü part’lara bölerek yayınlama kararını doğru buluyor musun?
İlk defa bir albümü part’lar halinde yayınladım. Albümün ilk partı itibari ile savaş ve pandemi etkisi albümü yeteri şekilde yaymama engel oldu maalesef. O bakımdan albümün part’lara bölünmesi güncel kalması açısından iyi bir hamle oldu. Genel olarak benim albümlerim 2-3 yıl sonra mayalandığı için zamana yayıldığında gereken ilginin ve farkındalığın dinleyici tarafından sağlanacağına inanıyorum.
19T albümündeki Yardım Lazım isimli şarkıda “Bi’ mucize beklentim yok, bunu kabul ediyorum. Bi’ çay kaşığı elimde tüm dağları deliyorum.” diyorsun. Gerçekten de uzun yıllardır bu kültürün ve müziğin içinde olmana rağmen halen dinlenme sayıların -bize göre- hak ettiğin seviyede değil. Bunu neye bağlıyorsun ve sence bu iş böyle mi devam edecek?
Ben bu işe küçük yaşlarda başladığımda beni hipnotize eden bir etkisi vardı ve bu işi her zaman beklentisizce yaptım. Yaptıkça kendimi geliştirdim. Bütün şehirleri gezdim, her şehirde insanlar tanıdım ve hikayeler dinledim. İnsanların gözlerinin içine bakarak şarkılar söyledim. O bakımdan Hip-Hop kültüründen gereken değeri fazlasıyla aldığıma inanıyorum. Asıl değer şarkıların 20 milyon “click” almasıyla değerlendirilmemelidir. Bende çok çok daha fazlası var!
Bir süredir Basemode ile çalışıyorsun ve 19T albümü de oradan çıktı. Ancak 19T sonrası single’larını Dikkat Records etiketiyle yayınlamaya başladın, yani bağımsız çalışmaya geri döndün. Bunun sebebi ne ve Basemode’dan tamamen ayrıldın mı?
Aynen, artık hiç bir plak şirketi ile bir bağlantım yok. Bir süre kendi label’ım üzerinden şarkılarımı yayınlayacağım. Tabii zaman ve teklifler ne gösterir bilinmez.
Belki de Türkçe Rap camiasında en farklı etkinliklerde boy gösteren ve en farklı platformlara röportaj veren isimsin. Hip-hop ve rap ile hiç ilgisi olmayan ancak oldukça entelektüel platformlarda boy gösterdiğini sıklıkla görüyoruz. Bu çevrelerce tanınıp sevilmen ve sürekli çağrılman nasıl gerçekleşti? Bir hikayesi varsa kısaca anlatabilir misin?
Bu tamamen kendi potansiyelin, hedeflerin ve nasıl insanlarla bağlantı kurmak istediğinle alakalı bir durum. Çevremdeki insanlarla sadece rap odaklı değil farklı sanatsal kollarda da buluşma merakım ve isteğim, beni alternatif bir çevreyle buluşmaya itti. Bu bir günde olacak bir şey değil! Kendini nasıl yetiştirmek istersen enerji seni o yöne mutlaka sürükler.
Rap Show programında, 19T albümünü “başlangıç” olarak nitelendiriyorsun. Çok uzun yıllardır bu müziğin içinde olan birinin böyle bir nitelendirme yapması da ilginç haliyle. Bunu biraz daha net şekilde açıklayabilir misin, 19T neyin başlangıcı?
Şimdiki imkanlar ve ses teknolojisi istediğim sound’u tam anlamıyla oluşturma imkanı sağlıyor. 19T bunun bir başlangıcı oldu -ki her albüm aslında yeni bir başlangıçtır. O bakımdan böyle bir açıklamada bulunmuştum. E bir de yaşım 33 oldu, olgunlaştım. Fikirlerim ve yapmak istediklerim artık daha net. O bakımdan tecrübe bunu perçinledi.
Senin her zaman fizikselden yana olduğunu ve bir iş çıkarttığında insanların onu sindirerek dinlemesini istediğini biliyoruz. Günümüz tüketim şartlarında ise bu imkansız ve sen de dijitalin kurallarına ayak uydurarak seri üretime geçtin aslında. Peki seri şekilde üretmenin ve insanlara sürekli tüketecekleri bir şeyler sunmanın müziğindeki ve sendeki olumlu ya da olumsuz etkileri neler?
Artık tüketim çılgınlığı zirve yapmış durumda, o bakımdan buna ayak uydurmam biraz zor. Benim şu anki seri üretim atağım tamamen pandemi döneminde evde ürettiklerimin sonucu. Bir de Dikkat Records havuzunu doldurmakla alakalı. Bir noktada kendime tekrar dingin bir rutin oluşturacağım. Ama bu sene değil!
Seni bir süredir eğlenceli ve funky sound’lardansa daha agresif flow’lar ile görüyoruz. Funky sound’lar içeren parçaların tabii ki yayınlanıyor ama son zamanlarda öne çıktığın parçalar daha sert ve agresif. Açıkçası biz Türkiye’de funk tarafın bir boşluk olduğu ve senin de bu konuda fark yarattığın inancındayız. Gelecek mi yakında öyle işler?
Ruh halim nasıl bir mod içerisinde ilerliyorsa hep o şekilde üretirim. Hele bir yaz gelsin sen o zaman gör Funk müziği! 🙂
Genç MC’lere her zaman destek oldun ve tabiri caizse ‘hocalık’ yaptın. Son zamanlarda da Mali Green ile bir şeyler üretiyorsunuz. Mayıs 2020’de Mali ile yaptığımız röportajda ona seni sorduk, “İstanbul’a gittiğimde tanıştık ve bana bir abi olarak çok güzel öğütlerde ve tavsiyelerde bulundu. Daha önce hiç kimse bana bu kadar güvenmemişti, ben de kimseye güvenmemiştim. Bu yüzden Basri abinin yeri benim gönlümde ayrı bir noktada.” dedi. Sen Mali Green hakkında neler söylemek istersin?
Mali Green; çok genç, çok yetenekli, pırlanta gibi bir genç ve geleceği çok parlak. Önünde uzun bir yol var ve yeni albümü çıktığında rüştünü ispat edecek.
Türkçe Rap camiasında hiçbir ekibe dahil olmayan, aynı zamanda da hiç kimseyle husumeti olmayan nadir rapçilerden birisin. Bunu sağlamak için özel bir çaba sarf ettin mi? Mesela bir tartışma çıkabileceğini hissettiğinde özellikle uzlaşmacı bir tavır mı sergiliyorsun?
Biz 2006 yılında Sokrat ST & Cumali Efrah & Kamufle olarak Dikkat Records’u oluşturduk ve hala bir ruh hali olarak devam ediyor! Bu saatten sonra clan, crew vs. gibi bir oluşumda yer almak anlamsız ama dirsek temasında olduğum çok değerli arkadaşlarım ve kardeşlerim var! Benim ekibim Hip-Hop komünitesidir.
Kısa ve uzun vadede ne gibi hedeflerin var?
Bolca tecrübe, bolca şarkı, bolca albüm ve bolca hikaye.
Bu sıralar en çok dinlediğin 3 şarkı veya albümü öğrenebilir miyiz?
- BADBADNOTGOOD & Ghostface Killa – Sour Soul
- BKA Iz – Blazing Terrain
- Black Eyed Peas – MASTERS OF THE SUN VOL. 1
Son olarak, yeni projelerle ilgili daha önce hiçbir yerde bahsetmediğin, bu röportaja özel bir bilgi verme şansın var mı?
Kamufle feat. Eko Fresh ve Kamufle & Lara Di Lara – Denge EP yakında!
