Türkçe, İngilizce veya Almanca. Onun için dilden çok duyguyu dinleyiciye nasıl aktardığının önemi daha büyük. Bu yıl yaptığı çıkışla radarımıza takılan Maribey’le 3 dilde birden müzik yapmayı, gelecek planlarını ve fazlasını konuştuk.
Rapertuar: Merhaba Maribey, bize kendinden bahseder misin?
2001 yılında yurtdışında dünyaya gelsem de Ordu’da büyüdüm. Üniversite eğitimim için Almanya’ya taşındım ve şu sıralar İtalya’nın Pisa şehrinde lisans eğitimime devam ediyorum.
Yaklaşık 7-8 sene önce ilk sözlerimi yazıp ilk deneme kayıtlarımı aldım. Bu süreç içersinde Türkiye ve yurtdışında bir çok önemli sanatçıyla birlikte çeşitli sahnelerde yer aldım.
Bu sene farklı dillerde ve tarzlarda çeşitli projeler dinledik senden, peki seni hiç dinlememiş birine müziğini nasıl tanımlarsın?
Bana kalırsa lirikal olarak derdinizi anlatabildiğiniz sürece bunu hangi müzikal makamın üzerinde yapmak istediğiniz tamamen sizin ruh halinize kalmış bir konu.
Hayat hiç bir zaman doğrusal ilerlemiyor, inişler ve çıkışlar baki kalıyor. Bu nedenle duygu durumunu yansıtmayı merkeze alan bir sanatçı olarak Rap temelinde çeşitli tarzlarda müzik yapıyorum. Bunu elimden geldiğince evrenselleştirebilmek adına da Çoğunlukla Almanca ve İngilizce dilleriyle harmanlıyorum. Her dilin kendine ait fonetik yapısından faydalanmayı da seviyorum.
Müziğimden bahsederken 5 yıldan fazla süredir birlikte çalıştığımız, bana göre Türkiye’nin yeni nesil en yetenekli Prodüktörlerinden olan Yiğit Cemal’e ayrı bir parantez açmam gerekir. Kendisi de çok yönlülüğe açık bir Prodüktör olduğundan birlikte çalışırken DNA’mız fazlasıyla tutuyor.
Gelecekte bizi bekleyen proje ve planlarından bahseder misin?
Sırada Türkiye’nin en özel seslerinden Serhat Erdem ile Gece isminde Türkçe-Almanca bir çalışmamız geliyor. 2024 başı içinse yine çok dilli bir EP planımız var. Her geçen gün İşleri daha profesyonel bir eksene çekip planlamaya çalışıyoruz. Avrupa ve Dünyada yıldızı parlayan daha fazla Türk sanatçıya ihtiyacımız var, onlardan biri olana kadar çalışmaya devam 🙂
