BARIŞ AKPOLAT — “EZHEL – KAZIDIM TIRNAKLARLA” (Kitap İncelemesi)

Barış Akpolat‘ın yazdığı, “Ezhel – Kazıdım Tırnaklarla” isimli kitap Şubat 2020’de raflardakini yerini aldı. Gerçi raflardaki yerini tam olarak alamadı aslında. Pandeminin kendini gösterdiği dönem çıktığı için, çoğu insan online yöntemlerle kitaba ulaşmıştır diye tahmin ediyorum.

Kitabı aldım, okudum ve görüşlerimi paylaşmak için bilgisayar başına oturdum.

Karakarga Yayınları‘ndan çıkan bu kitap, Barış Akpolat’ın ilk kitabı olma özelliğini taşıyor. Ancak bu, Barış Akpolat’ın “tamamen para kazanmak için çıkardığı” bir kitap falan değil. Barış Akpolat zaten bir müzik gazetecisi ve bugüne kadar dünyaca ünlüler dahil olmak üzere birçok sanatçı ve grupla röportaj yaptı. Yıllardır da müzik üzerine yazıp çiziyor. Yani Ezhel patladı diye bir fırsatçılık örneği olarak görülmesini doğru bulmuyorum bu kitabın.

Zaten müzik alanında ülkemizde çok az kitap var. Hele hip-hop/rap alanında yazılan kitap sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu nedenle aslında kitabın değeri yüksek.

Kitap inanılmaz tutmuş duyduğum kadarıyla. İlk 4 gününde 4. baskıya gitmiş. Şu anda da sanırım 6. veya 7. baskıda.

Barış Akpolat, kitabıyla.

Kitapla ilgili söylemek istediğim ilk şey şu: Eğer henüz okumadıysanız, kitapla ilgili beklentinizi doğru bir noktada konumlandırın. Ben bu konuda bir yanılgıya düştüğümü net bir şekilde söyleyebilirim. Ben bunu bir nehir söyleşi olarak düşünüyordum. Bilmeyenler için aktaralım: Nehir söyleşilerde yazar, söyleşi yaptığı insana sorduğu sorularla o kişinin biyografisini oluşturur. Ama bu kitap ne bir nehir söyleşi ne bir biyografi ne de bir röportaj. Daha farklı bir tarzı var. En doğru tanım, “Barış Akpolat’ın yaşadığı birkaç günlük bir hikaye ve bundan çıkarımları” olacaktır. Yani Barış Akpolat, Ezhel’in yanına gidiyor, ona sorular soruyor, o esnada başından geçenleri ve hissettiklerini anlatıyor, bir yandan da Ezhel’in kariyerinin bazı noktalarına ışık tutuyor. Eğer kitabı bu beklentiyle okursanız gerçekten daha fazla seveceksiniz bence.

Kitap, son derece sürükleyici ve okuması kolay bir kitap. 164 sayfadan oluşan kitabı ben bir oturuşta okudum ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadım desem yeridir.

Dediğim gibi kitaptan beklentim bu değildi, o yüzden de kitap bana Ezhel ile ilgili her merak ettiğimi vermedi. Biraz aceleyle yazılmış ve sorulacak sorular üzerine çok fazla düşünülmemiş gibi hissettim yer yer. Ancak Barış Akpolat’ın amacı spontane gelişmesi zaten bence. Böyle hissetmem benim beklentimle ilgili bir durum.

Kitap, Barış Akpolat’ın İstanbul’dan yola çıkıp Ankara’ya gitmesi ve Ezhel’in onu Ankara’da karşılayıp evine götürmesiyle başlıyor. Yaklaşık 10 gün birlikte olan ikili, Ankara’yı ve Ankara’da Ezhel’in takıldığı mekanlara bol bol gidiyorlar. Barış Akpolat’ın anlatımını oldukça beğendim çünkü kendimi onun yerine koymamı sağladı. Sanki o mekanlara Ezhel’le beraber ben gittim. Ankara’nın havasını, kültürünü, dününü, bugününü Ezhel’den de aldığı bilgilerle çok iyi yansıtmış Akpolat.

Bu kitap, Ezhel’in kariyerinin patlama noktasına ışık tutuyor. Türkçe Rap’te bir mihenk taşı olduğunu şimdiden rahatlıkla söyleyebileceğimiz Müptezhel albümü nasıl ortaya çıktı, Ezhel hangi süreçlerden geçti, başarıya giden yol ne… Kitabın genel amacı, şimdiden büyük bir star olan Ezhel’in mainstream kariyerinin başlama noktasını ileri tarihlere taşımak. Bundan yıllar sonra çok çok daha büyük bir star olacak Ezhel’in çıkış noktasını net bir şekilde anlamak.

Kitap, Ezhel’i daha yakından tanımamızı ve onun gününü nasıl geçirip nerelerde takıldığını bilmemizi sağlıyor. Hatta bilmeyi geçin, kendimizi Barış Akpolat gibi hissedip sanki biz Ezhel’le o mekanlara gidip takılıyormuşuz gibi hissediyoruz. Ancak Ezhel’in geçmişine -özellikle de rap geçmişine- detaylı anlamda bir dokunma söz konusu değil. Ben açıkçası bunu bekliyordum. “Vay be ne adammış!” dedirtmiyor yani kitap.

Kitabın her bölümünün başında bir sembol yer alıyor. Bu çizimler, Ezhel’in dövmeleri aslında. Bunu da bilerek okumanız anlam katar diye umuyorum.

Barış Akpolat’ın da sosyal medyadan paylaştığı birkaç yazım yanlışı okurken gözüme çarptı ancak bu basım hataları çok rahatsız edici değil. Hatta bilmiyorum, belki yeni baskılarda düzelmiştir.

Bir eleştirim de, Barış Akpolat’ın yer yer Ezhel’i fazlasıyla yüceltmesi. Tamam, Ezhel’in büyük bir başarı yakaladığını, Türkçe Rap ve Türkçe Müzik tarihine adını altın harflerle kazıdığını farkındayız ama romantiklik adına yazılan bazı satırlar bana abartı geldi.

Kitabın kapak tasarımı ve ismini de beğenmediğimi ekleyebilirim. Özellikle kapak tasarımı bana sorarsanız fazlasıyla kötü olmuş. Bilmeyen ön yargılı insanlara “para için yazılmış bir kitap” diye düşündüren etkenlerden biri bile olabilir yani, o kadar kötü bir tasarım. İsim de artık ikonikleşmiş “Kazıdık Tırnaklarla” şarkısının adını değiştirmesi açısından hoşuma gitmedi. Açıkçası eminim ki birçok kişi dikkat bile etmeyip bu kitabın adını “Kazıdık Tırnaklarla” diye okuyacak. Bir de “Ezhel – Kazıdım Tırnaklarla” olunca onun yazdığı bir kitapmış imajı yaratıyor uzaktan bakan birine.

Velhasıl kelam, rap ve Ezhel dinleyen biriyseniz size bu kitabı öneriyorum. Eğer Ezhel’e ön yargınız varsa o zaman da önerebilirim. Ne yollardan geçtiğini, samimiyetini görmeniz açısından. Özellikle şu karantina günlerinde bir oturuşta okumaya uygun, akıcı bir kitap. Barış Akpolat’ın da bu işe devam etmesi gerektiğini, bu kitaptan kazandığı tecrübeler sayesinde daha fazla ve daha kaliteli Türkçe müzik kitapları görmemizi sağlamasını umuyorum.

Son olarak 23. sayfadan bir alıntı yapıyorum ve yazımı sonlandırıyorum.

“Ezhel, Ankara’da açlık sınırının çok altında kaldıkları bir dönemde Bugy ile evin salonunda kaydettiği Müptezhel’i bağımsız bir şekilde piyasaya çıkartmıştı. Albüm daha çıkmadan bir plak şirketi tarafından teklif edilen 15 bin lirayı ellerinin tersiyle itip yollarına devam ettikleri bu albümün peşinden çok şirket koştu. Fakat Ezhel doğru bildiğinden şaşmadı. Açlıktan kanepe altında poğaça parçası ve bozuk para aradıkları bir dönemde 15 bin lira gibi bir parayı reddeden insana ne teklif ederseniz edin o albümü size vermez. O albüm bütün bu Ezhel İmparatorluğu’nun temelini attı. O albüm nice insana devasa salonlarda konser ve iş imkanı sağladı. Bereketi ve yolu hep açık oldu.”

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki İçerik

RAP MÜZİKTE ANNELER İÇİN YAZILMIŞ ŞARKILAR

Sonraki İçerik

KANYE WEST'İN SON İYİ ALBÜMÜ: THE LIFE OF PABLO

İlgili İçerikler