Özellikle Amerika’da dopdolu bir Release Day oldu bu hafta. Nicelik olarak iyiydi ama nitelik olarak çok tatmin olamadım ben genel olarak. Türkiye’de ise Fery‘nin uzun süredir beklenen Luvboi Mixtape‘i, Ceg‘in geri dönüşü ve Ezhel‘in Kelvyn Colt destekli İngilizce ağırlıklı şarkısı öne çıkan işlerdi.
Değerlendirmeye geçelim artık dilerserniz, keyifli okumalar!
Fery – luvboi
Fery, 2018 yılındaki Kaos Notları sonrası ilk uzun soluklu projesi ile karşımızda. Server Uraz, Aspova, Tepki, Critical, Samow, Dehhan, Cantekin, Vesvas, Eyza gibi dolu dolu bir tracklist’e sahip projede, beatler Yagz ve Uğur Öztürk’ten geliyor. Yagz’ın “yine bayıldım” şarkısında bir de verse’ü bulunuyor. Mixtape için detaylı bir inceleme gelecek önümüzdeki günlerde ama şimdilik şunu söyleyebilirim: Konsept olarak süper bir kere. Konu bütünlüğü, piyasamızda özlediğimiz elementlerden. Fery, bunu iyi becermiş. Diğer detaylara incelemede gireriz ama genel olarak içime sinen bir iş oldu benim.
Megan Thee Stallion – Good News
Bu yılın en öne çıkan isimlerinden Megan Thee Stallion, yılı bitirmeden arkasındaki rüzgarı da kullanarak debut albümü Good News’ı yayınladı. İnanılmaz konuk isimlerin de yer aldığı albüm, genel olarak beğenilmiş okuyabildiğim kadarıyla. Ancak Megan hiçbir zaman bana hitap eden bir isim olmamıştı, bu albüm de bu düşüncemi çok değiştirmedi. Piyasadaki femcee eksikliğinden bu şekilde push’landığı görüşündeyim hatta. Nicki Minaj ve Cardi B kıyası yapıyor insan ister istemez. Nicki’nin yanına yaklaşamaz bence nitelik olarak, Cardi’nin de en azından daha eğlenceli işleri var demek zorundayım.
Ceg – First Class
Geldik bu haftaki favori işlerimden birine. Ceg zaten Türkiye’de ilk 5’imde yer alıyor. Uzun süre ondan bir şey duymadıktan sonra çok iyi geldi bu şarkı. Berkay Duman şov yapmış bir kere, onunla başlamak istiyorum. Son dönemde en beğendiğim prodüktörlerden zaten. Keişan ve Redo’nun Karantina EP’sinde de iyi işler çıkarmıştı. Ceg ise bildiğimiz gibi. Çok üretken olamadığı son 1-1,5 seneyi davalarla geçirdiğini biliyorduk zaten, şarkıda da bol bol bahsetmiş. Direkt isim vereyim; Murat Başoğlu ve Emrah Serbes’e 2 satır içinde yaptığı kelime oyunları ile değinmesi, şarkının sonundan Adnan Oktar ve benzeri oluşumlara gönderme yapması… Gerçekten özlemişiz Ceg’i. Nakaratın kötü olmasından dolayı yer yer şarkıyı dinlerken kopulabiliyor ama genel olarak beğendim ben ve 11 Aralık’taki DMT albümünü beklemeye koyuldum bile.
SAINt JHN – While The World Was Burning
SAINt JHN’un Lil Uzi Vert, Future, Kanye West gibi isimlerle desteklediği yeni albümü While The World Was Burning de bu hafta en çok beklediğim işlerdendi. Kendisini epey süredir dinliyor ve çok underrated olduğunu düşünüyordum. Hiç beğenmediğim Roses Remix’i ile Spotify’da 1 milyar stream’i geçmesi yine de mutlu etmişti beni, hak ettiği yerlere gelmesi açısından. Mainstream sahneye adım atmasından dolayı çok kritik bir albümdü onun için. Yani kötü diyemem ama beklentimin altında kaldı, orası kesin. Bir önceki albümü Ghetto Lenny’s Love Songs daha iyiydi sanki. Ama yine de seviyoruz kendisini.
Aristokares – skim parlak
Rap metal baya ön yargılı olduğum bir tarz. Aristokares’i Epidemik Cypher’dan beri dinliyorum ama bence Türkiye’de bir yerlere gelmek istiyorsa biraz daha anlaşılır söylemeli. Bu şekliyle konserlerde gazlayacak parçalar yapar ama onu nereye kadar götürebilir emin değilim.
Ezhel & Kelvyn Colt – LINK UP
Ezhel’i uzun süre sonra ilk kez DJ Artz veya Bugy dışında bir altyapı üzerinde gördük. İngilizce ağırlıklı verse’ünde Almanca ve Türkçe de vardı. Avrupa’nın da en önemli yıldızlarından biri olma yolunda ilerliyor yani nesini yorumlayalım artık ona da emin olamıyorum. Kelvyn Colt’u ilk kez dinledim, çok beğendiğimi ve bundan sonra takip edeceğimi düşünmüyorum.
cakal & Mavi – Gözler
Mavi zaten duygusal işlerde farklı bir yerde. Henüz yaşı da çok genç, kendisine güzel bir yer bulacağını düşünüyorum ileride. Cakal ise bence Puşt şarkısı çizgisinde devam etmeli. Şarkı güzel olmuş bir kere, beğendim ben. Ama Cakal’a böyle duygusal bir iş gitmiş mi emin değilim. Dış görünüşü, kliplerdeki hareketleri vs. daha sanki Puşt benzeri sert işlere yatkın gibi geldi bana.
Zeynep Bastık & Anıl Piyancı – Bırakman Doğru Mu 2
İlk şarkıda bıraktıkları yerden alıp devam etmişler, kaliteli iş gerçekten. Altyapı daha keyifli bence ilk şarkıya göre. Müzik video özelinde de güzel ve üzerine düşünülmüş bir kurgu var. İlk şarkının bittiği şekilde başlıyor ikinci parça. Zaten seri devam edecekmiş, 3. şarkı da yolda. Güzel ve başarılı proje, çok da eklenecek bir şey yok üzerine.
French Montana – CB5
French Montana, projelerini her zaman düetler üzerine kuran bir isim oldu. Hatta kariyerini bile düetler üstüne kurmuş diyebiliriz geriye baktığımız zaman. Yeni albümünde de solo şarkısı az, zaten onları da tekrar dönüp açar mıyım emin değilim. Orta şeker olarak değerlendireceğim albümde en sevdiğim şarkılar Double G, Hot Boy Bling ve Wave Blues oldu.
Meek Mill – QUARANTINE PACK
Meek Mill, 2018 yılındaki Champions albümünden beri ilk kez single ve düet dışı bir iş ile karşımıza çıktı. Quarantine Pack ismini verdiği bu EP, gaz bir giriş parçasıyla başlıyor. Lil Durk düetli Pain Away şarkısının altyapısını çok beğendim ben. Kick’leri özellikle iyi hazırlanmış. Güzel bir geri dönüş olmuş Philly’nin kralından.
Rich The Kid & YoungBoy Never Broke Again – Nobody Safe
YoungBoy için hep aynı çizgide ilerlediğini ve üstüne katmadığını düşünüyorum. Rich The Kid de şirketi sayesinde de olsa güzel bir debut albüm ile giriş yaptıktan sonra geriye gidiyor bence. İkilinin ortak albümü Nobody Safe, dümdüz bir trap albüm. Dinlerken sıkıldım bile diyebilirim.
