WYOMING SESSIONS #1: Ne Eksik? (NASIR)

Wyoming Sessions, yabancı rap piyasasını takip edenlerin iyi bildiği gibi Kanye West’in yönetiminde ve prodüktörlüğünde çıkan her biri yedi şarkılık, beş albümlük bir seri. Yedi rakamı, bu rakamın tarihsel kökeni de göz önüne alınınca, mükemmel olanı aramayı temsil ediyor. Peki, bu albümlerden geriye ne kaldı, bahsi geçen arayışın, neden ötesine geçilemedi, bu seri kendi içinde başarılı albümler üretmişken neden bir bütün olarak sonuca ulaşamadı?

Bu sorunsalı, daha küçük birimlerden yanı şarkılardan, daha büyük bir birime yani projeye giderek çözmeye çalışacağız. Albümlerden birini dışarda bırakarak NASIR, DAYTONA, KIDS SEE GHOSTS ve ye sıralamasıyla albümleri inceleyeceğim ve bu incelemeler sürecinde eksik olanı veya fazla geleni tespit etmeye çalışacağım. O zaman hazırsanız bu başlangıcı bitirip Nas’ın albümüne geçiyorum.

 

Not For Radio feat 070 Shake

Albümün ilk parçası albümü en iyi anlatan parça aslında. Güçlü bir altyapı, dinlemeye değer bir anlatı ve bu ikisinin asla birleşmemesi. Bunun oldukça basit bir sebebi var, Nas’ın cümlelerini belirli bir seviyeye getirdikten sonra eşiği aşmaya çabalamaması yani başarıya doymuş lirikal tembelliği. Kanye’nin beatleri ile uyum problemi sorunu da Nas’tan kaynaklı çünkü sözlü hangi müzik türü olursa olsun, sözler melodi yaratmalıdır yani müzikte söz değil sesin anlatımı esastır. (Bu arada sesin esas olması sözü önemsizleştirmez, özellikle bugünlerde bunu unutmamalı)

 

Cops Shot The Kid (feat. Kanye West)

Şimdi ise polis şiddetini anlatan bir parça konumuz. Nas polis şiddetine uğrayan kesimi (başta Afro Amerikanlar) anlatırken, Kanye şiddeti uygulayanı da anlatmak istemiş. Kimileri bu parçada tercih edilen voice sample’ın parçayı olumsuz etkilediğini söylese de bence asıl sorun anlatılanda ortaklaşamamak.

 

White Label

White Label, kulağa güzel gelen ama anlatmak istediğinin yükünü kaldıramayan bir parça. Öncelikle gözü doymazlığı, açgözlülüğü anlatmak için cümleler fazla sıradan. Bazı güzel anlar olsa da yetmediği ortada. Son olarak adlandırmasını da siyahi bireylerin beyaz etiketlere olan açlığını anlatması bakımından oldukça cesur buldum, keşke parçada da bu cesaretle karşılaşsaydık.

 

Bonjour (feat. Tony Williams)

White Label ile anlatılan konusunda farklılaşsa da ona nitelik olarak oldukça benzeyen bir çalışma. Daha yeni rap yapmaya başlayan bir müzisyenden duysaydım, muhtemelen keyifle dinlerdim fakat Nas’ın yıllarca yaptığı müziğin ağırlığını daha fazla duyması gerektiğini düşünüyorum.

Everything (feat. The-Dream & Kanye West)

Albümün değerli çalışmalarından olmakla birlikte fazlasıyla uzun ve Kanye’nin bu parçada bu kadar az bulunması göze batıyor. Yine de bir işle uğraşırken arkada çalması veya yolda yürürken dinlemek huzur verebilir. Ayrıca nakarat parçada oldukça tekrar ediyor, kişisel dinleme deneyimim de bu beni mutlu etse de profesyonel bir bakışla parçayı zayıflattığını söyleyebilirim.

 

Adam and Eve (feat. The-Dream)

Albümün en iyi parçası, Nas’ın kendi bulunduğu noktayı ilk günah üzerinden açıklaması ve 90’lar ile 00’ların başındaki açlığı ile rap yapması dinleyeni mutlu ediyor. Eğer albümün tamamı bu parçadaki gibi özenli olsaydı bugün sadece sevilesi bir albümle değil sevmekten gurur duyduğumuz bir albümle karşı karşıya olurduk.

 

Simple Things

Albümün en göze batan parçası, Nas’ın bazı şarkıları gerçekten nasıl yaptığını anlayamıyorum, bu şaşkınlık olumsuz da olabiliyor, olumlu da bu sefer oldukça olumsuz. Yine de “Without production I’m worthless, But I’m more than the surface” cümlesini kazandırdığı için teşekkür ederim.

 

Son tahlilde ben bu albümü hala dinliyor ve bundan keyif alıyorum ama yeterli çaba sarf edilmediği de gerçek. Kısaca ‘’ne eksik’’ sorusunun ilk cevabı özveri veya özen olmalı. Bu yazı serisinin devamı için takipte kalın.

 

Yazan: Emre Tarduş (okuryazaremre)

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki İçerik

LOGIC'in TWITCH yayıncısı olmasına fenomenler tepki gösterse haklı mı olurlar?

Sonraki İçerik

2014 yılından EZHEL soruyor: "DEĞİŞEK Mİ?"

İlgili İçerikler